Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şükür
MUTLULUK SEBEBİ: ŞÜKÜR Mümin, Rabbine olan minnettarlığını bütün varlığıyla hisseder, dile getirir ve gösterir. Kalbiyle şükreder; Rabbini daima gönlünde taşıyarak O’na karşı borçlu olduğunu bilir. Diliyle şükreder; Rabbini her an övgüyle anar. Bedeniyle şükreder; elini, dilini, gözünü, kulağını iyi işlerde kullanarak her türlü çirkinlikten uzak tutar. Mümin bilir ki aklın şükrü iman etmek ve faydalı bilgi üretmek, ilmin şükrü bildiğini öğretmek ve uygulamak, malın şükrü ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak, sağlığın şükrü ise hayırlı bir insan olmak için çalışıp çabalamaktır. Peygamber Efendimiz buyurur ki; “İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükretmez.” (Tirmizî, Birr, 35) O hâlde mümin, kendisine yapı- lan hiçbir iyiliği küçük görmez; nankörlük ve kibir göstermez. Anne babası, eşi ve çocukları başta olmak üzere, iyilik gördüğü herkese teşekkür etmekle mutlu olur. Rabbimiz, Şekûr’dur, yaptığımız faydalı işleri ödüllendirir. Hırslı ve açgözlü davranmayan, kanaatkâr ve nimete razı olan kullarını sever. Diyanet İşleri Başkanlığı
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: “Her doğan çocuk fıtrat üzere doğar. Sonra anne ve babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecûsî yapar.” (Buhârî, Cenâiz, 92) Müminin durumu ne hoştur! Allah’ın takdir ettiği her şey mutlaka onun hayrına olur. (İbn Hanbel, Müsned, V, 25) Diyanet Takvimi Arka Yüz: MUTLULUK SEBEBİ: ŞÜKÜR Mümin, Rabbine olan minnettarlığını bütün varlığıyla hisseder, dile getirir ve gösterir. Kalbiyle şükreder; Rabbini daima gönlünde taşıyarak O’na karşı borçlu olduğunu bilir. Diliyle şükreder; Rabbini her an övgüyle anar. Bede- niyle şükreder; elini, dilini, gözünü, kulağını iyi işlerde kullanarak her türlü çirkinlikten uzak tutar. Mümin bilir ki aklın şükrü iman etmek ve faydalı bilgi üretmek, ilmin şükrü bildiğini öğretmek ve uygulamak, malın şükrü ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak, sağlığın şükrü ise hayırlı bir insan olmak için çalışıp çabalamaktır. Peygamber Efendimiz buyurur ki; “İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükretmez.” (Tirmizî, Birr, 35) O hâlde mümin, kendisine yapı- lan hiçbir iyiliği küçük görmez; nankörlük ve kibir göstermez. Anne babası, eşi ve çocukları başta olmak üzere, iyilik gördüğü herkese teşekkür etmekle mutlu olur. Rabbimiz, Şekûr’dur, yaptığımız faydalı işleri ödüllendirir. Hırslı ve açgözlü davranmayan, kanaatkâr ve nimete razı olan kullarını sever. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
Cemaatle Namaz
KOLEKTİF ŞUURUN İFADESİ: CEMAATLE NAMAZ Kardeşlik ruhunu, dayanışmayı ve gönüller arasında köprüler kuran nice hasletleri davranış ve tutuma dönüştüren eylemlerden biri de namazı cemaatle kılmaktır. Allah Resûlü (sas), camiye gitme niyetiyle evinden çıkan kişinin attığı her iki adımdan birinin kendisine sevap olarak yazılırken diğerinin bir günahı sileceğini müjdeleyerek cemaatle namazın önemini ortaya koyar (Nesai, Mesacid, 14). Cemaatle namazın va’dettiği rahmet iklimine sadece erkekler değil, kadınlar ve çocuklar da davetlidir. Hz. Peygamber’in sireti boyunca her kesimden insan bu davetin muhatabı olmuştur. Çünkü cemaatle namaz sadece bireysel olarak mümini değil, birlik ve dayanışma bağlarını canlı tutarak toplumu da besler. Müminleri Rahmân’ın huzurunda tek bir istikamette birleştirerek onları statülerden soyutlar ve eşitler. Gönüller kenetlenir, ‘ben’ bilinci yerine ‘biz’ bilinci kalplere nakşolur. Diriltici bir ruhun ifadesi olan cemaatle namaz, Hak yolunda omuz omuza vermenin en güzel yollarından biridir. Diyanet İşleri Başkanlığı
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: “Allah’ım! Bana helal rızık nasip ederek haramlardan koru! Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” (Tirmizî, Deavât, 110) Onlar öyle kimseler ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namaz kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah için) harcarlar. (Hac, 22/35) Diyanet Takvimi Arka Yüz: KOLEKTİF ŞUURUN İFADESİ: CEMAATLE NAMAZ Kardeşlik ruhunu, dayanışmayı ve gönüller arasında köprüler kuran nice hasletleri davranış ve tutuma dönüştüren eylemlerden biri de namazı cemaatle kılmaktır. Allah Resûlü (sas), camiye gitme niyetiyle evinden çıkan kişinin attığı her iki adımdan birinin kendisine sevap olarak yazılırken diğerinin bir günahı sileceğini müjdeleyerek cemaatle namazın önemini ortaya koyar (Nesai, Mesacid, 14). Cemaatle namazın va’dettiği rahmet iklimine sadece erkekler değil, kadın- lar ve çocuklar da davetlidir. Hz. Peygamber’in sireti boyunca her kesimden insan bu davetin muhatabı olmuştur. Çünkü cemaatle namaz sadece bireysel olarak mümini değil, birlik ve dayanışma bağlarını canlı tutarak toplumu da besler. Müminleri Rahmân’ın huzurunda tek bir istikamette birleştirerek onları statülerden soyutlar ve eşitler. Gönüller kenetlenir, ‘ben’ bilinci yerine ‘biz’ bilinci kalplere nakşolur. Diriltici bir ruhun ifadesi olan cemaatle namaz, Hak yolunda omuz omuza vermenin en güzel yollarından biridir. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
Efendimizin (as) Ahlâkı
ALLAH’IN SON PEYGAMBERİ: HZ. MUHAMMED (SAS) Hz. Muhammed Mustafa (sas), Allah (c.c) tarafından insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkarmak üzere, âlemlere rahmet olsun diye gönderilmiş son peygamberdir. Sevgili Peygamberimiz, insanlara en güzel örnek olabilmek için Kur’an-ı Kerim’i kendisine ahlak edinmiştir. Onun bu güzel ahlaki özelliklerinden bir kısmını Hz. Ali (ra) şöyle anlatmaktadır: Allah Resûlü (sas) her zaman güler yüzlü, yumuşak huylu ve nazikti. Asla kötü huylu, katı kalpli, bağırıp çağıran, çirkin sözlü, kusur bulucu ve cimri değildi. Hoşlanmadığı şeyleri görmezlikten gelir; kendisinden beklentisi olan kimseleri hayal kırıklığına uğratmaz ve onların isteklerini tamamen boşa çıkarmazdı. Üç şeyden titizlikle uzak dururdu: “Ağız kavgası, boşboğazlık ve mâlâyânî.” Şu üç şeye de özellikle dikkat ederdi: hiç kimseyi kötülemez, kınamaz ve hiç kimsenin ayıbı ile gizli taraflarını öğrenmeye çalışmazdı. Hanımlara karşı son derece kibar ve nazik, aile fertlerine karşı çok şefkatliydi (Tirmizî, Şemâil, 160). Diyanet İşleri Başkanlığı
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: Türk Dil Bayramı Karamanoğlu Mehmet Bey Türkçeyi resmî dil ilan etti. (1277) Aile Haftası (13-19 Mayıs) Ben, (sadece) (iyi), güzel ahlakı tamamlamak (uygulamak) için gönderildim. (İbn Hanbel, Müsned, II, 381) Diyanet Takvimi Arka Yüz: ALLAH’IN SON PEYGAMBERİ: HZ. MUHAMMED (SAS) Hz. Muhammed Mustafa (sas), Allah (c.c) tarafından insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkarmak üzere, âlemlere rahmet olsun diye gönderilmiş son pey- gamberdir. Sevgili Peygamberimiz, insanlara en güzel örnek olabilmek için Kur’an-ı Kerim’i kendisine ahlak edinmiştir. Onun bu güzel ahlaki özellik- lerinden bir kısmını Hz. Ali (ra) şöyle anlatmaktadır: Allah Resûlü (sas) her zaman güler yüzlü, yumuşak huylu ve nazikti. Asla kötü huylu, katı kalpli, bağırıp çağıran, çirkin sözlü, kusur bulucu ve cimri değildi. Hoşlanmadı- ğı şeyleri görmezlikten gelir; kendisinden beklentisi olan kimseleri hayal kırıklığına uğratmaz ve onların isteklerini tamamen boşa çıkarmazdı. Üç şeyden titizlikle uzak dururdu: “Ağız kavgası, boşboğazlık ve mâlâyânî.” Şu üç şeye de özellikle dikkat ederdi: hiç kimseyi kötülemez, kınamaz ve hiç kimsenin ayıbı ile gizli taraflarını öğrenmeye çalışmazdı. Hanımlara karşı son derece kibar ve nazik, aile fertlerine karşı çok şefkatliydi (Tirmizî, Şemâil, 160). T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
İlk Yaratılış
İLK YARATILIŞI TEFEKKÜR ETMEK Tefekkür, gerçeği anlamak ve doğru davranmak için emek verip düşünmektir. Tefekkür, aklın duasıdır. Geliniz, Cenab-ı Hakk’ın bizlere ihsan ettiği sayısız nimetlerinden bazılarını tefekkür edelim: Yüce Rabbimiz, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, güneşi ve ayı, bütün yıldızları, geceyi ve gündüzü insanın hizmetine vermiştir. Yağmuru ve yağmurun müjdecisi olan rüzgârları göndermiş, yağmurla hayat verdiği ölü topraktan nice bitkileri, bağları ve bahçeleri çıkarmıştır. Denizleri ve okyanusları insanın emrine vermiş, ona susuzluğunu giderecek âb-ı hayat çeşmeleri ikram etmiştir. Geçiminde birçok fayda sağlayan hayvanları insana boyun eğdirmiştir. Evini ve ailesini, insanoğlu için huzur ve dinlenme yeri kılmıştır. Ona, iyiyi kötüden ayırt edebilecek akıl, hissedebilecek gönül ve nimetlerinden istifade edebilecek duyu organları lütfetmiştir. Hak ve hakikat kılavuzu diniyle, hidayet rehberi kitaplarıyla, ahlak ve fazilet örneği rahmet elçileriyle insanları karanlıktan aydınlığa çıkarmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı
Çocuklar İsim Vermek
ÇOCUKLARA İSİM VERİLİRKEN NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR? Anne ve babanın yükümlülüklerinden biri de çocuklarına güzel bir isim koymaktır. Bu hususta sevgili Peygamberimiz (sas), “Siz kıyamet gününde kendi isimleriniz ve babalarınızın isimleriyle çağırılacaksınız. Öyleyse (çocuklarınıza) güzel isimler koyunuz.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 68) buyurmuştur. Konulacak isimlerin Arapça olması ve Kur’an’da geçmesine gerek yoktur. İsim konulurken dikkat edilecek husus, bu ismin anlamının güzel, başkaları tarafından yadırganmayacak ve aşağılanma sebebi olmayacak bir isim olmasıdır. Zira isimler, insanlar üzerinde tesir ve telkin gücüne sahiptir. Muhtemelen bu etkiye binaen, Hz. Peygamber (sas) isimler üzerinde ısrarla durmuş; sadece Cahiliye Devri’nden kalan kötü anlamlı isimleri değil, hayvan, eşya ve mekânlarla ilgili kötü bazı isimleri de değiştirmiştir (Ebû Dâvûd, Edeb, 68-69). Çocuklarımıza Müslüman olduklarını hatırlatacak, dinî ve millî değerlerimize uygun, anlamlı isimler verilmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı
mesbûk
MESBUK: NAMAZA SONRADAN YETİŞEN KİMSE Sözlükte “başkalarını geride bırakmak, geçmek” anlamındaki sebk mastarından ism-i mef‘ûl olan mesbûk kelimesi “geçilen, geride kalan kimse” demektir. Fıkıh terminolojisinde mesbûk ilk rekâtı kaçırdıktan sonra imama uyan kimseyi ifade eder. Mesbûk, cemaatle kılınan namaza baştan yetişemeyip ilk rekâtın rükûundan sonra imama uyan kimse demektir. İmam ile birlikte “sübhanallah” diyecek kadar rükûda bulunmayan kimse o rekâtı kaçırmış sayılır. Mesbûk, imam selam verince -sehiv secdesi yapmazsa- beklemeden ayağa kalkar ve cemaatle kılamadığı rekâtları tek başına tamamlar. Mesbûk, imamla birlikte kılamadığı rekâtları kılarken, tek başına namaz kılan kimse gibidir. Sübhaneke, Fatiha ve zammı sureleri tek başına namaz kılarken nasıl okuyorsa öylece okur. Kılmadığı rekâtları tamamladıktan sonra namazını bitirip selam verir. Diyanet İşleri Başkanlığı
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in vefatı (2015) Kulun Rabbine en yakın olduğu (an) secde hâlidir. Öyleyse (secdede iken) çokça dua ediniz. (Müslim, Salât, 215) Diyanet Takvimi Arka Yüz: MESBUK: NAMAZA SONRADAN YETİŞEN KİMSE Sözlükte “başkalarını geride bırakmak, geçmek” anlamındaki sebk mas- tarından ism-i mef‘ûl olan mesbûk kelimesi “geçilen, geride kalan kimse” demektir. Fıkıh terminolojisinde mesbûk ilk rekâtı kaçırdıktan sonra imama uyan kimseyi ifade eder. Mesbûk, cemaatle kılınan namaza baştan yetişemeyip ilk rekâtın rükûundan sonra imama uyan kimse demektir. İmam ile birlikte “sübhanallah” diyecek kadar rükûda bulunmayan kimse o rekâtı kaçırmış sayılır. Mesbûk, imam selam verince -sehiv secdesi yapmazsa- beklemeden ayağa kalkar ve cemaatle kılamadığı rekâtları tek başına tamamlar. Mesbûk, imamla birlikte kılamadığı rekâtları kılarken, tek başına namaz kılan kimse gibidir. Sübhaneke, Fatiha ve zammı sureleri tek başına namaz kılarken nasıl okuyorsa öylece okur. Kılmadığı rekâtları tamamladıktan sonra namazını bitirip selam verir. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.